21 Haziran 2011 Salı

KEÇİ SÜTÜ


Saanen keçi sütleri artık Türkiye'de

Ege Üniversitesi ile Özel Safkan Damızlık Saanen Süt Keçisisi yetiştiriciliği sözleşmesi imzalayan Gökoğlu Çiftliği, Avustralya’dan getirdiği 107 adet Saanen keçisi ile Türkiye’de verimi yüksek keçi populasyonunu artırmak için çalışacak.

Anne sütüne en yakın olması nedeniyle son yıllarda büyük ilgi gören keçi çiftlikleri hızla büyüyor. 1952 yılından bu yana tarımla uğraşan İzmir-Tire’li Gökoğlu Çiftliği, bu konuda önemli bir adım atarak Ege Üniversitesi ile süt verimi yüksek olan Saanen cinsi keçi üretimi için sözleşme imzaladı. Bu kapsamda Avustralya’dan 107 adet Saanen keçisi getiren Gökoğlu Çiftliği, üniversite ile Türkiye’deki Saanen cinsi keçi popülasyonunun artırılması için çalışacak.

Malezya Havayolları'ndan kiralanan özel bir kargo uçağı ile Avustralya / Melbourne’den yaklaşık 27 saatlik yolculukla Ankara Esenboğa Havalimanı'na getirilen keçiler, buradan karayolu ile İzmir – Tire’ye götürüldü. Saanen keçileri uzun sağım süreleri ve günde ortalama 3,5-4,0 litreye kadar süt verme kapasiteleri ile küçükbaş hayvancılığının en verimli hayvanları arasında yer alıyor.

Ege Üniversitesi’nin “Batı Anadolu Süt Keçiciliğinin Geliştirilmesi ve Damızlık Sorunun Çözümü” projesinin iş ortaklarından olan Gökoğlu Çiftliği, yeni katılan Saanen keçileri ile keçi sütü, süt ürünleri ve damızlık konusunda önemli bir eksiği de kapatmış olacak




Keçi sütünün faydaları



 


• Keçi sütü bileşimi, bebeklere sulandırılarak verildiğinde inek sütünden daha fazla olarak anne sütüne benzer yapıdadır. 

• Keçi sütünün sindirimi inek sütünden daha kolaydır.

• Keçi sütü proteinin kolay hazmı, bebeklerin beslenmeleri, hasta ve sakat kimselerin diyetlerinde pratik ve özel bir yere sahiptir.

• Keçi sütünün kolay hazmı bebeklerde normal olarak zaten zor olan sindirim ve yetişkinlerde de ketozis ve karaciğer hastalıklarında ayrı bir önem taşır.

• Stres-gerginlik, sinirsel nedenlerle hazımsızlık ve kabızlık durumlarında da yüksek B1 ve B2 vitamin içeriği nedeniyle yararlı olmaktadır.

• Peptik Ülserlerin tedavisinde keçi sütünün yüksek “buffer” özelliği yarar sağlar.

• Özellikle bebeklerde sık görülen ve ani ölümlere de neden olabilen inek sütü ve ürünlerine olan alerjik durum keçi sütü için geçerli değildir.

• Keçi sütünün düzenli olarak tüketilmesinin, egzema, astım, sindirim rahatsızlıkları, varisle ilgili bazı rahatsızlıkların ve alerjik durumların tedavisine yararı olmaktadır.

• Keçi sütünün yüksek fosfat içeriği, ülkemiz gibi yeterince et ve balık tüketemeyen toplumlarda beslenmeye önemli bir katkı sağlar.


7 Haziran 2011 Salı

DEFNE YAPRAĞININ FAYDALARI

Defne yaprağının faydaları yararları

Defne, her zaman yeşil bir ağaçtır. Yazın ve kışın yaprağını dökmez. Aromatik bir bitki olan defnenin kokusu hoştur. Latince adı Laurus nobilis olan defne ülkemizde Akdeniz Defnesi olarak da bilinmektedir. Defnegiller familyasının Laurus cinsini oluşturan bitki türlerinin ortak adıdır.



Defne yaprağı, yemeklere lezzet vermek amacıyla kullanıldığı gibi tıbbi etkileri de bulunmaktadır. Defne yaprağı(Lauri folium) tentür, çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Defne yaprakları çorba, balık, et gibi yemeklere koku vermek içinde kullanılır.

Yapraklarını dökmeyen ve siyah kabuklu ağaç olan defne ülkemizde genel olarak Ege, Akdeniz, Karadenizde yetişir. Yaprağı ve meyvesinin yağı ihraç edilir.

Dünya defne yaprağı ihtiyacının yüzde 80 ni Türkiye karşılamaktadır. Akdeniz Bölgesi`nde en çok Hatayda yetiştirilen defnenin yaprakları Avrupaya ihraç edilmekte ve Avrupa ülkelerinde ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.

Yapraklarını dökmediğinden dolayı her zaman yapraklarını toplama imkanı olsa da genel olarak mayıs ve ekim ayları arasında toplanan yapraklar daha etkilidir. Meyveleri önce yeşilken daha sonraları siyah bir renk alır.

Defne bitkisi nin tıbbi ve kozmetik amaçlı olarak kullanılan bölümü yaprak ve yaprağından elde edilen uçucu esansiyel yağdır. Defne meyvelerinden elde edilen defne yağı antiseptik özelliğe sahipti
Faydaları Mikrop öldürücü 
İdrar söktürücü 
Terletici Spazm çözücü 
Ağrı kesici etkilere sahiptir.

Defne yapraklarıyla hazırlanan banyo adet öncesi gerginlik ve ağrılara, romatizma ağrılarına, kas yorgunluklarına iyi gelebilir. 3 avuç defne yaprağını 1 litre kaynar suda 5 dakika kısık ateşte kaynattıktan sonra bu su, ılık su dolu küvete eklenir. Banyo süresi en fazla 30 dakikadır

Defne yağı defne ağacının zeytine benzeyen meyvesinden çıkarılır ve bundan yapılan garlı sabun saç ve cilt sağlığı için kullanılır.

Defne yağı, yağ asitleri ve esansiyel yağlardan meydana gelir ve çok güçlü antioksidan ve antiseptik etkinlikteddir. 
Defne yağı en çok saç dökülmesine karşı kullanılır. Saç tellerini güçlendirir. Kepeklenmeyi azaltır.

Romatizmal rahatsızlıklarda masaj yağı içerisinde lokal olarak kullanılır. Sedef ve egzemada kullanılan bitkisel kremlerin içinde de bulunur. Defne yağının spazm çözücü yangı ve ağrı giderici etkisi bulunur. Defne yağı Hatayda sabun yapımında kulanılır.

Defne Sabununun Faydaları 
Saçları besler, yumuşaklık ve parlaklık kazandırır. Defne sabunu antiseptik ve nemlendirici etkiye sahip olduğundan dolayı düzenli kullanımı saçın kepeklenmesini ve saçta mantar oluşumunu önler.

Defne sabunu saç diplerindeki gözenekleri açar ve saç dibi tahrişlerini onarırıcı etki gösterir.

Kullandığınız sabunun gerçek defne sabunu olduğundan emin olmanız gerekir. Gerçek defne sabunu kendine özgü keskin kokulu ve açık kahverengi-yeşil renktedir

Defne yağlı sabun cilt güzelliği için kullanılır. Defne sabunu derideki gözenekleri açıp rahatlatır. Kuru cildi nemlendirir.

Mantar, egzama ve deri hastalıklarında kullanılabilir.

Defne Kullanımında dikkat edilmesi gerekenler; 
Hamilelerin kullanması sakıncalıdır. Defne yağı alerjiye neden olabilir.

Kullanılan defne türü Laurus nobilis olarak bilinen Akdeniz defnesidir. Zehirli defne türleri olduğu için hangi türünün kullanıldığından emin olmak gerekir. Yaban defnesi, Arabistan defnesi gibi türleri zehirlidir.








http://www.ezberim.com/bitkiler-yararlari/201603-defne-yapraginin-faydalari-yararlari/

2 Haziran 2011 Perşembe

ORKİDELER


§  Merhabalar,


PHALAENOPSIS ;bizim büyük marketler ve çiçekçilerden satın aldığımız  orkideler...Yaklaşık 3 yıl önce bende tutku haline geldi. Bir rahatsızlıktan dolayı hastanede yattığım zaman eşimin  getirdiği orkide beni çok etkiledi. Asil bir duruş güzel yapraklar canlı çiçekleri beni kendisine hayran bıraktı.O günden sonra bende her renk ve türlerinden edinmeye çalışıp , en iyi şekilde nasıl bakılır, hatta nasıl üretebilirim diye araştırdım. Onlarla ilgili çalışmalara hız verdim.
        En uygun gelişme dönemi sıcaklığı bana göre 20-25 derece .Bu sıcaklıkta çiçeklenme de daha iyi oluyor. Fazla sıcaklık ve nem,  bu tür yumrulu,soğanlı bitkiler için zararlı mikroorganizmalar,mantarlar için uygun gelişme şartları oluşturuyor ve bizim değerli çiçeklerimizi öldürebiliyor.
































                            ORKİDELER BENİM PENCEREMDEKİ GÜZELLER











      TOPRAK İSTEĞİ:

      Bilindiği gibi orkideler direkt toprağa dikildikleri zaman belirli bir zaman sonra solgunluk,yapraklarda sararma görülebilir.Bunun sebebi orkideler diğer saksı çiçeklerimiz de olduğu gibi humusça zenginleştirilmiş saksı topraklarında yetişmezler.Orkideler konukçu bitkilerdir tropikal bölgelerdekiler yani resimdekiler ağaçlar üzerinde,ağacın koltuklarında yada yosunlarla kaplanmış dallarda yetişirler.O yüzden bizde az çok o toprak şartlarını sağlamalıyız.Ben mesela cevizlerin,fındıkların,çam kozaklarının kabuklarını toplar ezerim ve bir miktar zengin humuslu topraktan karıştırırım  genelde ev denediğim bu karışımdaki orkidelerim çok daha iri çiçek ve yaprak vermektedirler.


     SU İSTEKLERİ: Çiçekçi arkadaşlar suyu çok seviyor derler ve devamlı su durmasını isterler tabaklarında ama ben genelde haftada bir kere sularım oda sıcaklığında dinlenmiş su ile klorlu sularda en azından bir gün suyu dinlendirin böylece daha iyi olacaktır.Tabi sıcak geçen bölgelerde haftada iki kere sulama yapılabilir.

     IŞIK İSTEKLERİ : Benim orkidelerimin bulunduğu cam bol IŞIKLI ve sadece akşam üstü bir saat kadar az güneş ışığı almaktadır.Kısacası serin ve bol ışıklı ortamları  seven bir bitkidir.



      





1 Haziran 2011 Çarşamba

KESTANE DEYİP GEÇMEYİN!




'At kestanesi' kırışık giderici kremlerde ana etken madde, Kırışık giderici kreminizi kendiniz yapın. Atkestanesi cilt bakımında mucize gibi etkileriyle tam bir şifa kaynağı olarak görülüyor. Atkestanesi ile yapılan krem ve yağlar birçok cilt sorununa kesin çözüm getiriyor. Evde at kestanesi yağı yapmak için,

Yaz aylarında pembe ve beyaz çiçekleriyle yol kenarlarını süsleyen at kestanesi ağaçlarından, sonbaharda yollara iri iri taneler dökülür.

Özellikle kadınların daha genç görünmek için ilgi gösterdiği kırışık giderici kremlerde ana etken madde olarak atkestanesi kullanılıyor. Ciltteki genişlemiş gözenekleri kapatıyor, yüzdeki kırmızı görünen kılcal damarları yok ediyor. Bu özellikler atkestanesinin damar büzücü oluşundan kaynaklanıyor .

Günümüzde birçok botox etkisi yapan krem, vücut bakım ürünü ve sıkıştırıcılarda atkestanesi bulunuyor. Romatizmal ağrılar, kas ağrıları, saç dökülmesi, yüzdeki güneş lekeleri, damar ağrıları ve göğüslerin toparlanmasında son derece etkili olan atkestanesi, hemoroit tedavisinde kullanılır; bacaklardaki variste dolaşımı düzenler, ağrıları dindirir, gevşemiş boyun derisini sıkıştırır.

Evde at kestanesi yağı yapmak için sonbaharda olgunlaşan tohumlar kabuğundan çıkarılıp rendelenir. Bir kavanozun üçte biri at kestanesi ile doldurulur, geri kalanına saf sızma zeytinyağı konulur ve kızgın güneşte 45 gün bekletilir. Her akşam çalkalanır. Daha sonra süzülür, bir cam şişeye doldurulup serin yerde saklanır. İhtiyaç hissedilen her durumda şikayet edilen tüm vücut bölgelerinde bu yağ rahatlıkla kullanılabilir. Göz çevresi kırışıkları, kılcal damar çatlamaları ve gevşemiş boyun derisinin düzeltilmesi için her akşam yatmadan birkaç damla yağ ile yüze ve boyuna masaj yapmak faydalıdır.

Vücuttaki deri çatlaklarına ve varislere aynı şekilde muntazam olarak kullanıldığı zaman şikayetler ortadan kalkacaktır. At kestanesinden losyon hazırlamak için ise 4-5 tane atkestanesini rendeleyin. 2 tane atkestanesi yaprağı ile birlikte 2 su bardağı suyun içinde bir taşım kaynatın. 15-20 dakika demlendirin, soğuduktan sonra süzün. Hazırlanan losyon, ödem yapmış ayak ve bacaklarda, ağrıyan eklemlerde rahatlıkla kullanılabilir.